Pages

Subscribe:

Ads 468x60px

11 Mart 2012 Pazar

BAŞKAN KÜÇÜKGENCAY; “MADENCİLİK SEKTÖRÜ YÜKSEK KATMA DEĞER ÜRETEN BİR SEKTÖRDÜR”

Soma Belediye Düğün Salonunda yapılan “Maden Sektöründe Çalışma Koşullarını İyileştirme Projesi” toplantısında konuşan Ege Bölgesi Maden İşleri Sendikası Soma Şubesi Başkanı Tamer Küçükgencay yaptığı açıklamasında şunları söyledi.
Madencilik sektörü hepimizin bildiği gibi,
emek yoğun bir sektördür. Yoğun istihdam yaratır. İşyeri sayısı birçok sektöre göre daha az olmasına karşın çalışan sayısı fazladır. Bu niteliği ülkemiz,  bu sektör çalışanları ve sendikal örgütlenme açısından bazı önemli sonuçlar doğurmaktadır: Emek yoğun niteliği nedeniyle, işsizliğin yüksek olduğu, işgücüne katılımın sürekli arttığı ülkemizde istihdam yaratma açısından önemli bir sektör olarak ortaya çıkmakta; madenciliğin teşvikinin aynı zamanda istihdam yaratmayı güçlü bir teşvik olduğu anlamına da gelmektedir.
Yine, emek yoğun nitelik nedeniyle, çalışanların fiziki olarak çok sayıda bir arada olması sonucunu doğurmakta, bu işyerlerinde çalışma ilişkilerinin düzenlenmesi büyük önem kazanmaktadır. Bu da, maden işyerlerinde çalışanların gönüllü örgütlenmelerinin ve özellikle sendikal örgütlenmelerin önemini ortaya çıkarmaktadır.
Madencilik sektörü yüksek katma değer üreten bir sektör. Madencilik sektörünün bir diğer özelliği de, özellikle ülkemiz ekonomisi açısından bir önemli katkıyı ortaya çıkarmaktadır. Bu özellik, bir iki maden hariç genelde madenlerin yüksek katma değer üreten bir sektör oluşudur. Madenler ekonomide üretim hazırlığından, üretime, üretimden sanayiyi aktarıma ve sanayide mamul haline gelinceye kadar veya enerji hammadesi olarak üretiminden elektrik enerjisi başta olmak üzere enerjiye dönüşünceye kadar zincirleme katma değer üreten bir sektördür.
Madencilik sektörü iş riski yüksek bir sektördür. Özellikle yeraltı maden işletmeleri açısından toplu ölümlere yol açan, göçükler, su baskınları, grizu patlamaları çeşitli iş kazalarına yol açabilmektedir. Bu nedenle iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin titizlikle ele alınması ve bu alana ilişkin önlemlerin denetlenmesi ve gerekli yaptırımların uygulanması büyük önem taşımaktadır.
Bu durum, madencilik işkolunda sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının sağlanmasını, sürekli, yerinde ve etkili bir denetimin sağlanmasını, yaptırımların caydırıcı hale getirilmesini en öncelikli sorun haline getirmektedir. 
Yerinde ve etkili denetim için işyerinde sendikal örgütlülük en önemli unsur olarak ortaya çıkmaktadır.
Dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde kömür hala elektrik enerjisi üretiminde birincil kaynak durumundadır. Ülkemizin kömür kaynakları elektrik enerjisi üretiminde yerli kaynak oranını ilk sıraya getirme açısından yeterli düzeydedir. Çevre ve insan sağlığına zarar verici etkileri de filtre takılması başta olmak üzere, çeşitli yöntemlerle minimuma indirilebilmektedir.
Sendika olarak biz, bugün yüzde 20-25 seviyelerinde olan elektrik enerjisi üretiminde kömür oranının çok daha üst oranlara tırmandıracak bir yoğun çalışmanın, yatırım ve teşvik kampanyasının devreye sokulması için her düzeyde çaba sarf etmekte, her platformda dillendirmekteyiz.
Bu konuda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'mızın göreve geldiği günden bugüne kadar yerli kaynaklara öncelik verme konusundaki çabalarından memnun olduğumuzu belirtmek isterim.
İşkolumuz madencilik işkolunda sendikalaşma oranı yüksek değildir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre her ne kadar yüksek görünse de yüzde 30'u aşmamaktadır.
Madencilik işyerlerinde sendikal örgütlülük gerçekten iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli ve önemli bir unsurdur. Çünkü yerinde ve sürekli denetim demektir. Kayıtdışılığa karşı etkili mücadele aracıdır. İşyerinde disiplin, verimli-lik ve düzen demektedir.
Sendika sadece işçilerin ekonomik, sosyal çıkarlarını geliştirmekle kalmamakta, işyerinde işverene yardımcı bir denetim, disiplin ve verimliliği sağlama organı işlevi de görmektedir. Sendikanın olduğu işyerlerinde iş kazaları minimumdur. İş barışı ve huzuru vardır. İş barış ve huzurunun olduğu yerde ise verimlilik vardır. Madencilik işkolundaki işverenlerimizin bu unsurları göz ardı etmemesi gerekmektedir.
Bu anlattıklarım ülkemizin bir gerçeği, biz yöremizde-ki neredeyse bütün maden ocaklarında örgütlüyüz. Başta E.L.İ. Müessese Müdürlüğümüz olmak üzere, Müessese-miz bünyesindeki Açık Ocak İşletmelerinde 1500 civarında taşeron işçisi çalışmaktadır.
Bu nedenle bizim iş kolumuza giren taşeron işçilerinde örgütlenmek zorundayız.
ELİ Müessese Müdürlüğümüze işçi alınmamasından dolayı sıkıntılı üretim yapılmaktadır. Bizim sendika olarak mücadelemiz, asıl işverenin işyerlerine kamu işçisi alınması yönündedir. Bunun için Bütün Soma Kamuoyunun birlikte hareket etmesi, E.L.İ.yi daha sağlıklı üretim yapmaya taşıyacaktır.
Yine örgütlü olduğumuz İmbat A.Ş.ve Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. ülkemizin ciddi kömür üreten firmalarıdır. Binlerce insanımıza iş vererek istihdam sağlamaktadırlar. Bu şirketler 2004 yılından bu yana T.K.İ.ye rödevans sistemi ile kömür üretmektedirler.
Milyonlarca ton kömür üreten bu firmalarımız önce insan diyerek, İş ve işçi sağlığı, güvenliğine ve Çalışma Yasalarına uygun olarak üretim gerçekleştirmektedirler.
Uyar Madencilikte yeni örgütlendik ve bu Şirketimizin de kurumsal bir firma olması yönünde desteklerimiz sürecektir.
Bizler Maden İşçileri Sendikası olarak bütün örgütlü olduğumuz iş yerlerine eşit ve adil mesafedeyiz. İş yerlerinin varlığı bizler için çok önemli. Sorunları birlikte çözmeye devam edeceğiz.
Buradan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı İş Teftiş İzmir Grup Başkanlığına, bizleri bilgilendiren bu toplantıyı düzenledikleri için çok teşekkür ediyorum.
Sağlıklı, güvenli, sendikalı ve Çalışma Kanunlarına uygun ortamlarda çalışmanın temel bir insani hak olduğunun altını çizerek, bu toplantının madencilik çalışma hayatına katkılar sağlayacağına olan inancımla hepinizi Yönetim Kurulum adına saygıyla selamlıyorum.” Dedi
FOTO-HABER:ŞEVKET YILMAZ/YAKUP DURALİ

Hiç yorum yok: