Pages

Subscribe:

Ads 468x60px

29 Mart 2012 Perşembe

“TÜRKİYE İLAN EDİLMİŞ SIKIYÖNETİMİ YAŞIYOR!”

Türkiye'nin birçok yerinden KESK ve Eğitim-Sen'li üyeler Ankara'da toplanarak basın açıklaması yapmak için yola çıktılar. Ne var ki emniyet güçleri tarafından bu üyeler geri çevrildiler. Önce ki akşam Soma şubesi üyeleri de bir otobüsle gitmeye çalışsalar da İl sınırları dışına bile çıkamadan emniyet güçleri tarafından geri çevrildiler.
Cengiz Topel meydanın da bu konu ile ilgili açıklama yapan Soma Eğitim-Sen Yönetimi Adına Baş Temsilcisi Kadir Özdemir; “Türkiye İlan Edilmiş Sıkıyönetimi Yaşıyor!”dedi.
Özdemir yaptığı açıklamada; “4+4+4 olarak bilinen
İlköğretim ve Eğitim Kanunu ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikalarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na karşı tepkilerimizi demokratik meşru bir biçimde ifade edebilmek için Ankara'da yapacağımız basın açıklaması hukuk dışı bir biçimde engellenmiştir.
İçişleri Bakanı'nın dün yayınladığı genelgeyle iller adeta polis ablukasına alınarak. KESK ve Eğitim Sen'li üyelerimizin illerden çıkışı engellenmiştir. Adana'da 85 arkadaşımız baskıyla ve zor kullanarak gözaltına alınmıştır. Türkiye 'de bütün iller ve ilçeler adeta esaret altına alınmış, ülke açık hava cezaevine çevrilmiştir. İllerden çıkışları engellenerek, anayasal hak olan seyahat etme özgürlüğü ayaklar altına alınmıştır. İllerden yapılan engellemeleri aşarak Ankara'ya giden arkadaşlarımız da Ankara girişlerinde polis ve jandarma barikatları kurularak bekletilmektedir.
İşte AKP'nin ileri demokrasi'sinin geldiği nokta. Bütün baskı, yasak ve engellemelere rağmen meşru ve demokratik hakkımızı kullanacağız.
Bu ülkede çok uzun süredir gecenin karanlığı hâkim. Hak ve özgürlükleri için mücadele eden tüm kesimler bu karanlığa mahkûm edilmek isteniyor. AKP iktidarının yaptığı her icraat, attığı her adım bu ülkenin üzerine çöken karanlığı daha da artırıyor.
  Emek ve emekçi düşmanı AKP Hükümeti doğaya, sağlığa, eğitime ve geleceğimize dönük saldırılarını TBMM çatısı altında da sürdürmüş gerçek yüzünü göstermiştir. Kendisinden olmayan her kesime karşı adeta savaş ilan eden, hazırladığı yasa tasarılarıyla emek düşmanı politikalarına hız vermiştir.
Yıllardır öğretmen, derslik, bina açığını gidermeyen, ırkçı, gerici, anti demokratik ders müfredatının değiştirilmesi için kılını kıpırdatmayan AKP iktidarı, 4+4+4 kademeli eğitim düzenlemesi ile yaşanan sorunları çözmek yerine daha karmaşık hale getirmiştir.
Halkın büyük bir bölümünün ve bilim insanlarının kaygılarının giderilmediği bir ortamda, tamamen “rövanş alma” zihniyeti üzerinden yapılacak bir yasal düzenlemenin başta çocuklarımız olmak üzere bu topluma yarar sağlamayacağı açıktır.
Yurttaşı müşteriye, kamu hizmeti vermesi gereken kurumları ticarethaneye, kamu emekçilerini esnek, güvencesiz, performansa dayalı çalışan işletme görevlilerine çevirmeye çalışanları koruyorlar. Onlara her türlü destek var. Bize de baskı ve zulüm var.
Yandaş konfederasyon dışındakileri azarlayarak” oturun oturduğunuz yerde her şey benim ve yandaşımın istediği gibi olacak” diyen Arınç'ın açıklamalarında karşılığını bulan, “ucube” demenin bile övgü sayılacağı bir yasa tasarısı TBMM 'de görüşülecektir.
Mecliste vekiller tasarıları görüşürken biz asiller, emekçiler olarak başta Ankara 'da olmak üzere Türkiye'nin tüm meydanlarında,  görmeyen gözlere, duymayan kulaklara inat taleplerimizi bir kez daha haykıracağız. Ve hep beraber diyeceğiz ki:
Emek düşmanı politikalardan vazgeçin! Uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla sahip olduğumuz grevli toplu sözleşme hakkımızı tanımak zorundasınız!
Siz neo-liberal politikaları uygulamakta ne kadar kararlıysanız biz de haklarımız ve geleceğimiz için mücadele etmekte en az o kadar kararlıyız.
Yaratmak istediğiniz korku imparatorluğuna teslim olmayacak; emeğin, eşitliğin, adaletin ve barışın safında olmaya devam edeceğiz!
“Durmak yok yola devam” diyerek, emek ve halk düşmanı yasa tasarılarıyla, baskı ve şiddetle tüm toplumu tahakkümü altına almak isteyenlere karşı  “yılmak yok mücadeleye devam” diyerek dimdik ayaktayız.
Sizin tek teminatınız şiddet, baskı ve daha fazla yoksulluksa bizim teminatımız fiili meşru mücadele geleneğimizdir.
Buradan hep birlikte söz veriyoruz.  Karanlığın, baskıların, yoksulluğun, sefaletin dünyasına karşı, emeğin dünyası için mücadelemizi yükselteceğiz.
Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinden kaygı duyan herkesi, AKP'nin giderek artan zulmü karşısında omuz omuza olmaya, sesimize ses katmaya çağırıyoruz.
Peki, biz niçin alanlardayız ve neyi protesto ediyoruz:
Eğitim sisteminin bilimsellikten çıkarılmasına karşı, Parasız eğitim ilkesinin yasalardan çıkarılmasına karşı, Bütün bir eğitim sisteminin, mesleki eğitime indirgenmesine karşı, İmam Hatip Okulları'nın orta kısımlarının yeniden açılmasına karşı, Grevsiz sendika yasasına karşı,
On binlerce öğretmenin norm kadroya düşürülmesine karşı,
Çocuk işçiliği ile yaratılmak istenen ucuz emek sömürüsüne karşı,
Çocuk gelin yaratacak uygulamalara karşı,
Bu yasalar ile geleceğimiz İpotek altına alınmak isteniyor; Ya geleceğimizi sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda ipotek ettireceğiz ya da onurlu şekilde direnip mücadele edeceğiz.
4+4+4 ve 4688 sayılı yasa tasarıları geri çekilsin!”dedi.
FOTO-HABER: ŞEVKET YILMAZ/YAKUP DURALİ

Hiç yorum yok: