Pages

Subscribe:

Ads 468x60px

17 Şubat 2012 Cuma

TÜRKİYE’DE TÜRK GENCİ OLMAK

Bugünlerde ülkemizin başında onlarca problem var. Kimini biliyor kimini bilmiyor, bildiklerimizin çoğunu da bilmemezlikten geliyoruz. Spor da şike,ekonomide  cari açık,siyasette  darbe ve  artık gündemi takipte etmekte zorlandığımız bir çok  gelişme…Benim  bahsetmek istediğim şey ise belki tüm bunların  hepsiyle beklide  hiç biriyle alakası olmayan bir şey…Takdir okuyuculara kalmış.Ben bu yazıyı herhangi bir Türk Genci olarak
yazıyorum, yaşadıklarım hissettiklerim ve düşüncelerimin bir kurgusu olarak….
Bizim güzel ülkemizde, insanlar bazen yer yarılsa görmezden duymazdan gelir, bazen de görmelerine izin verilmez. Fakat insanlarımızın bazı değerleri vardır ki bunlar için bir araya gelmeleri için illa birilerinin örgütlenmesine ihtiyaç yoktur. Kendiliğinden, aynen akan suyun yatağını bulması için yardıma ihtiyacı olmadığı gibi, bir araya gelip tek yürek olurlar. Bunun son örneğini ORDUSPOR nezlinde spor camiamızda gördük. GENÇLİĞE HİTABEmizin kaldırılma tartışmasının yaşandığı son günlerde, hiçbir ideolojinin parçası olmadan, sadece kendilerine neyin emanet edildiğinin, neyi savunma görevlerinin olduğunun farkında olarak ve bu bilinçle hareket ederek en son oynanan maçın başlama vuruşuyla birlikte 7 dakika boyunca GENÇLİĞE HİTABEmiz tek bir ağızdan okundu ve bu ülkenin gerçek kuvvetinin Ankara’da ki vekiller ya da silahlı kuvvetler olmadığının bir nevi sunumuydu tüm ülkeye. Çünkü BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK bu vatanı ne vekillere nede silahlı kuvvetlerine emanet etti, sadece ve sadece TÜRK GENÇLİĞİNE emanet etti. Ve gençliğimiz bunu her alanda üzerine basa basa göstermeyi kendine borç edindi ve ORDUSPOR camiası nezlinde de bu gösterildi. Fakat binlerce insan bir araya gelmiş haykırırken ulusal maçlarımızı yayınlama hakkını almış olan tv ekibi nedense bu 7 dakikalık süre zarfında arka plan sesini kısmayı ve spiker in sesini yükseltmeyi tercih etti. Bizim bugüne kadar gördüğümüz uygulama ise tribün seslerinin KÜFÜR durumunda kesilmesi idi. Acaba yayıncı kuruluş TÜRK GENÇLİĞİ nin bu dışa vurumunu bir küfür olarak mı algıladı yoksa birilerini kızdıracağını mı düşündü? Kendilerinden bugüne kadar kayda değer bir açıklama yapılmadığı için bizler her 2 durumunda geçerli olduğu nu düşünüyoruz. Her bir birey şunu bilmelidir. Bu toprakların düşman işgalinden kurtarılması zamanında ülke halkına moral aşılayan ve yabancı kuvvetlere karşı eziklik duygusunu, üstünlük duygusuna çeviren spor kulüplerimizin işgal ordularına karşı aldıkları ezici  galibiyetlerdir… Yani spor bu ülkenin kuruluş aşamasında dahi en üst seviyede kullanılmıştır. Anadolu ya İstanbul’dan silahlar da futbol takımları ile kaçırılmıştır! Yani bu ülke insanlarının spor müsabakalarında ki milli tepkileri anlık tepkiler değil ülke halkının genel tepkisinin dışa vurumu, kişiselliğin toplumsallaştırılmasıdır. Bu ülke basının en büyük görevi, milli değerlerin dışa vurumunun, milli birlik ve beraberlik duygusu taşıyan eylemlerin eğer şiddet içermiyorsa ki bu durumda içermemektedir en iyi şekilde milyonlara ulaşmasını sağlamaktır, yayıncı kuruluşun yaptığı gibi yok saymaya çalışmak değildir! Unutulmamalı ki, bu kuruluşlar, kazançlarını halkın onlara ödedikleriyle elde ederler ve bu ülkenin milli değerlerini yok sayanları, halk ta yok sayar! Gençliğe Hitabe bir önceki yüzyılın başlarından, ULU ÖNDER ATATÜRK’ün gençlere bir mesajıdır ve bu mesaj gençliğin zihnindedir, ses kısılmasıyla duvarlardan indirilmesiyle de yok olmaz. Bunun en canlı örneğini ORDUSPOR maçında yaşadık. Gençler, bu ülkeyi, kanlarının son damlasına kadar koruma görevlerini atalarından, babalarından, dedelerinden almışlardır ve bu miras herhangi bir kağıt parçası ya da belgede değil DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR! Yani TÜRK GENÇLİĞİne görevlerini unutturmak, seslerin kısılması ya da duvarlardan hitabelerin indirilmesi ile değil ancak kanlarındaki son damlanın akıtılması ile başarılabilir. Yayıncı kuruluş un bu ülke halkının sesini kesme çabası ki biz bunu bu şekilde algılıyoruz, acaba hangi amaca hizmet ediyor? GENÇLİĞE HİTABE onlara göre küfür ya da bölücülük içeren bir şey midir? Bu ülke vatandaşlarının onlara bırakılan ve onlarında çocuklarına bırakacakları bu miras a sahip çıkmaları acaba yayıncı kuruluşu nasıl ve neden rahatsız etti? Şimdi yayıncı kuruluşa soruyoruz: NEDEN RAHATSIZ OLDUNUZ 9 BİN KİŞİNİN TEK YÜREK OLUP GENÇLİĞE HİTABEMİZİ OKUMASINDAN?

Soma Gündem Gazetesi

Hiç yorum yok: